Manjaro Linux Kde 5.59 Masaüstü Sürümü Hakkında İncelleme

Merhaba arkadaşlar,

En rahat özelleştirme seçeneği olan masaüstü demek yanlış olmaz herhalde. Sizlere ,en son attığım formatla beraber neredeyse 1 aydır kullandığım manjaronun kde sürümününde neler yaşadığımı anlatmaya çalışacağım.

Öncelikle normal standart bir manjaro kulumu gerçekleştirdim. Sonra bilgisayarı yeniden başlattım ve internet görmeme gibi bir durum oluştu. Sadece eternet kablom da sorun olmasın dan dolayı olan sorunda yazılımsal bir problem diye biraz bozdum sistemi ve şuan da pc açılırken 1.30 dakika geçikmeli açılmasına neden oldum. Programları yüklemem ve kendi düzenimi kurduğumdan dolayı format ta atmak istemiyorum internette bulduğum çözüm yöntemi ile sorunu halledip kullanmaya devam edeceğim.

Neyse sizlere öncelikle şunu söylemeliyim önceleri kde kurudğumda açık programları gösteren(Simge görev yöneticisi) de kitlenme ile beraber ,firefox a tıklayıp chrome gibi başka programlar açma ile biraz illet getirmişti bana,böylelikle başka masaüstüleri tercih etmiştim. Bu sorun şuana kadar kullandığım süre de hiç karşılaşmadım. Güncellemelerde bazı araçlar buga girdiğini gördüm bunu da yeniden başlatınca sorun kalktığını görülmekte.

Yukarı da bahsettiğim sorunlarım dışında bana çok kolay özelleştirilebilen gayet performanslı kısayolları rahat bir sistem çıkmakta. Özellikle gnome de uygulama başlatıcısı dışında program vs kısayol oluşturulmadığını düşününce çok rahatlıkla panle ekleyip kullanılabildiğini görmekteyim buda beni rahat bir biçimde kullanmaya itiyor.

Şimdi sizlere avantaj ve dez avantaj sıralaması yapmak isterim.

Avantajları

  • Çok kolay özelleştirilebilmesi
  • Simge,gereçler,temalar vs… Gibi kısımları rahatça bulabildiğiniz bir yükleme yöneticisi sunuyor.
  • Her türlü program resim vs… yi kısayol olarak panele ekme seçeneği.
  • Kısayolları çok rahat bir şekilde değiştirme olanağı.
  • Etkinlik ve sanal masaüstünü özelleştirebilme seçeneği ve etkili kullanma olanağı veriyor.
  • Düşük ram ile çalışabiliyor(özellikle kde neon dağıtımı ile 400 mb oranlarında kullanabilme imkanı sağlıyor.)
  • Sistem ayarları çok kullanışlı şekilde seçenek sunuyor.
  • Windows veya macden geçen biri için rahatça alışabileceği seçenek sunuyor.
  • Güncellemeleri uzun süreli değil 2-3 ayda bir en kötü gelmekte ve performans gibi konularda iyileştirme yapmaktalar sürekli.
  • Başka da şuanlık aklıma gelmemekte ilerleyen vakitlerde güncelleme yapacağım.

Dezavantaj

  • Çok fazla özelleştirme ile zamanınızı kaybedebilirsiniz.
  • Windowsu hatırlatması bazı durumlar da .
  • Yukarıda belirttiğim benden veya sistem yapısından kaynaklı problemler.
  • Eğer görselliği güzel bir şekilde kullandığınızda yüksek ram kullanımları.
  • Başka da şuanlık aklıma gelmemekte ilerleyen vakitlerde güncelleme yapacağım.

Sizlere aklıma geldikçe dilim döndükçe anlatmaya çalıştım, aklınıza gelen tecrübe edindiğiniz kısımları yorum olarak belirtirseniz çok sevinirim. Yazımı okuduğunuz için teşekkürler.

Manjaro Linux Üzerinde Nvidia Optimus Çözümleri!

Merhabalar,

Eğer çift ekran kartına sahip bir bilgisayar ve manjaro linux kullanıyorsanız nvidia’nın kapalı kaynak sürücülerini kurmak için 3 farklı yöntem var.
Bumblebee, dahili ekran kartını devre dışı bırakma ve Optimus Manager den bahsedeceğiz.

1) Bumblebee Nasıl Manjaroya Kurulur ?

Nvidia ekran kartınızı kullanmak için bumblebee çözümünü kullanabilirsiniz ancak performans çok düşük olacaktır.
Öncelikle mhwd komutu ile kurabileceğimiz sürücüleri görelim.

bumblebee ile nvidia sürücüsünü kuralım:

mhwd -i pci video-hybrid-intel-nvidia-bumblebee

kullanıcıyı bumblebee grubuna ekleyelim:

sudo gpasswd -a bumblebee

ve son olarak bilgisayarı yeniden başlatıyoruz.
Bumblebee kuruldu. bir uygulamayı nvidia kartı ile çalıştırmak için optirun komutunu kullanmanız yeterli.

görüldüğü gibi bumblebee çalıyor.
Steam üzerinde oyunları bumblebee ile çalıştırmak için oyun ayarlarından başlatma seçeneklerini şu şekilde düzenleyin:

2) Dahili Ekran Kartını Devre Dışı Bırakma

Bumblebee yöntemini denediyseniz yeteli performans alamadığınızı görmüşsünüzdür. Bu yöntem ile bilgisayarımızın dahili ekran kartını devre dışı bırakıyoruz ve sadece nvidia kartnın çalışmasını sağlıyoruz.
Böylece istediğimiz performansı elde ediyoruz ancak bilgisayarın şarjı normalden hızlı bitebilir.
mhwd ile sürücüleri görmüştük şimdi video-nvidia sürücüyü kuralım

sudo mhwd -i pci video-nvidia
,


şimdi açılışta siyah ekranda kalmamak için mhwd tarafından oluşturulan config dosyalarını silelim.

sudo rm /etc/X11/mhwd.d/nvidia.conf

sddm kullanıyorsanız siyah ekranda kalmamak için /usr/share/sddm/scripts/Xsetup dosyasını şu şekilde düzenlemeliyiz:

sudo nano /usr/share/sddm/scripts/Xsetup

Lightdm kullanıyorsanız siyah ekranda kalmamak için:

/etc/lightdm/ dizinine gidin ve display-setup.sh dosyası olusturarak şu şekilde düzenleyin:


ve bu dosyayı çalıştırabilir yapın:

sudo chmod +x /etc/lightdm/display-setup.sh

daha sonra /etc/lightdm/lightdm.conf dosyasın açın ve [Seat:*] altındaki display-setup-script satırını bulun ve şu şekilde düzenleyin:

ve şimdi yeniden başlatın

3) Optimus Manager Nasıl Kurulur ?

Optimus manager bizim istediğimi zaman nvidia istediğimiz zaman intel kartını kullanmamızı sağlayacak bir araç. Önceki çözülere göre daha mantıklı bir çözüm.

mhwd ile nvidia sürücüsünü kuralım:

sudo mhwd -i pci video-nvidia

mhwd ile oluşan config dosyası varsa silin:

sudo rm /etx/X11/mhwd.d/nvidia.conf

Optimus manager servisini açılışta etkin hale getirelim:

sudo systemctl enable optimus-manager.service

Eğer gdm ve gnome kullanıyorsanız gdm-prime paketini kurmalısınız. Aur da mevcut.

Eğer sddm kullanıyorsanız /etc/sddm.conf dosyasında DisplayCommand ve DisplayStopCommand satırlarını bulup başlarına birer # işareti koyun.
sddm.conf dosyası yoksa sorun yoktur.

Şimdi yeniden başlatalım.

optimus-manager –print-mode komutu ile şuan hangi sürücüyü kullandığımız görebiliriz ve optimus-manager –switch komutu ile geçiş yapabiliriz.

Detaylı bilgi için optimus manager github sayfası: https://github.com/Askannz/optimus-manager

optimus manager sistem çekmesi uygulaması için aur deposundan optimus-manager-qt paketini kurabilirsiniz.
gnome kullananlar için de bir eklenti mevcut:

https://github.com/inzar98/optimus-manager-argos

Bu yazıyı hazırlayan Kağan arkadaşımıza teşekkürler sunarım. Eğer kağan’nın başka yazılarına ulaşmak isterseniz buraya tıklayın.

Godot Engine ile Android e Nasıl Export Alınır ?

Merhaba arkadaşlar,

android e apk olarak nasıl export yani çıktı alacağımızı göstermek istiyorum. Öncelikle elimizde aşağıdakiler olmalı.

  • adb 
  • jarsigner  (JDK 6 veya 8)
  • debug keystore

İlk aşama olarak godot template elde etmeliyiz. Bunun için ilk olarak yapmamız gereken editor den export manage templates kısmına gireceğiz.

Burada dowload diyerek normal şartlarda yükleme yapabilmemiz lazım ama bende şuan github taki sürüm olduğundan ,bunu bu şekilde indiremiyor. Bunun için şu linkten server and export templates yazan kısımdan indiriyoruz. Sonrasında export template manager den install from file e tıklayarak nereye indirdiysek seçerek ilk aşamayı hallediyoruz.

Sonrasında keystore oluşturmak için terminali açıyoruz ve şu komutu yapıştırarak keymizi oluşturuyoruz;

keytool -v -genkey -v -keystore mygame.keystore -alias mygame -keyalg RSA -validity 10000

Oluşan key büyük ihtimalle home klasöründe oluşturmuş olacağız. Home klasöründe mygame.keystore adlı bir dosya oluşacak bunu göstermemiz lazım godot engine’ye, Bunun için editor>edittor settings>export>android kısmına giriyoruz. Buradan debug keystore yi ,oluşturduğumuz keystore yi göstermemiz lazım.

şimdi adb yi gösterelim. Bunun için bu yolu ilerleyebilirsiniz. Bunun için de android studio yu kurmanız gerekebilir yada isterseniz daha minimal şekilde kurulabilen yöntemler var. Arch tabanında aur üzerinde android studio yu aratarak kurabilirsiniz. Gelelim nerede olduğuna ;

/home/kullanıcı-adı/Android/Sdk/platformm-tools/adb

Son klasörü eklememiz gerek bir aracımız kaldı. Bunuda java kurulu olmadan yapamayız java 8 sürümünü kullanmaktayım. arch tabanında jre8-openjdk paketini yükleyerek halledebilirsiniz. Jarsigner in şimdi hangi konumda olduğu kaldı konumunu şu şekilde gösterebilirim.

/usr/lib/jvm/java-8-openjdk-amd64/bin/jarsigner

Bundan sonra çıktımızı alabiliriz. Project kısmında export seçeneğine tıklıyoruz ve + işaretine tıklayarak androidi seçiyoruz. Sonra da nereye çıktı alacağımızı seçerek yani export path ın yanındaki dosya simgesine tıklayarak nereye çıktı alacağımızı seçip export project e tıklıyoruz. Apk mız hayırlı olsun.

popcorn alternatif

Popcorn Yerine Alternatif Stremio

Merhaba arkadaşlar,

Sizlere Stremio dan bahsetmek istiyorum. Stremio torrent mantığı ile çalışan ücretsiz film izleme uygulamasıdır. Birçok avantajı vardır onlara geçmeden önce eklenti gücünden ve nasıl yüklendiğinden bahsetmek isterim.Film sitelerdeki donmalardan ve reklamlar ile bunaltmadan hem telefondan hemde hemen hemen her türlü film diziyi izlemenize olanak tanır. Türkçe olması da cabası denebilir. Tabi Türkçe dublajlı film bulmak zor hatta hiç karşılaşmadım diye bilirim. Şimdi nasıl kurulur ona bakalım.

Stremio Kurulumu

Eğer arch tabanlı bir sistem kullanıyorsanız alttaki komutla veya stremio yazarak aur deposunda bulabilirsiniz ve yükleyebilirsiniz. Ama aşağıdaki komutu yazmak için yay yüklü olması gerekmektedir. Beta versiyonu nu indirmenizi tavsiye ederim tabi ileride değişiklik gösterebilir. Şuanda Eklentileri daha verimli kullanmanız için gerekmektedir. Beta sayesinde Topluluk eklentilerine de ulaşmanızı sağlar.

“yay stremio-beta”

Diğer dağıtımlar ve işletim sistemleri için buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Stremio da İzlediğimiz Filmleri Nereye Kaydeder ?

Şahsen gördüğüm kadarıyla indir seçeneği bulunan direk filmi indir adlı bir seçenek yok, ama izlediğimiz filmleri yinede diskimiz de tutuyor.

Dosyayı bulabilmeniz için gizli klasörleri açmanız gerekmektedir. Disk yolu olarak linux ta şöyle ;

/home/Kullanıcı-adınız/.stremio-server

Diğer işletim sistemlerin de internetten gördüğüm kadarıyla şu şekilde(denenmemiştir);

/Users/User/Library/Application Support/stremio

Bu klasöre depoluyormuş.

Bu şekilde bir filmi bulabilmeniz zor olacak ama şuan da gördüğüm çözüm bu malesef. Nedenine gelirsek sayı ve harflerden oluşan bir dosya yapısı ile karşımıza çıkıyor.

Stremio Avantajları

Başlangıçta kısaca bahsetmiştik şimdi daha ayrıntılı bir şekilde bahsetmek istiyorum.

  • Ücretsiz olması büyük bir avantaj olarak görebiliriz.
  • Türkçe dil desteği mevcut bir arayüze sahip
  • Film,dizi ve tabiki anime gibi birçok seçenek bulabilirsiniz istediğiniz her türlü içeriğe hemen hemen ulaşabilirsiniz.
  • Eğer dizi izliyorsanız sonraki bölümün ne zaman geleceği hakkında bilgi vermektedir.
  • Torrent olarak çekmesi filmleri , hem avantaj hem dezavantaj olarak düşünülebilir.
  • Bir çok eklentiye sahip. Bu eklentiler sayesinde twich,youtube mixer dlive gibi sitelerden hem canlı yayın hem takip ettiğiniz videoları görebilmenizi sağlar.
  • İzlediğiniz bir içeriği izleme listesi olarak gösterebilir ve kaldığınız yerden devam etmenizi sağlar.
  • Yukarıda yazdıklarımı telefonunuzdan da yapabilmenizi sağlar.
  • İçerikten içeriğe değişmekte olup birçok alt yazı seçeneğine sahip.
  • Vlc üzerinden de izlemenize olanak sağlar.
  • Bir içeriği izlemek için bir çok seçenek sunar. Tabi eklenti ekleyerek bunlara sahip olabilirsiniz. Örneğin Higt life izleyeceksiniz ama izlemek istediğiniz torrent kaynağında sıkıntı bulunuyor. O zaman hemen başka bir sağlayıcı ile izlemenize olanak sağlar.
  • Kaç tane kişi tarafından izlemek istediğiniz torrent desteklediğini görmenize olanak sağlar.

Bir çok avantaja sahip bir programdan bahsettim. Yazımı okuduğunuz için teşekkürler sağlıcakla kalmanız dileğiyle.

Bilgisayar üzerinden instagram da mesajlaşmak

Merhaba arkadaşlar,

Başlıkta gördüğünüz üzere size bilgisayar üzerinden instagram ile nasıl mesajlaşabileceksiniz, 1-2 program göstermek istiyorum.

Ramme

Hem chat kısmı bulunan hemde instagramda gezinmek isterseniz tam aradığınız program. Telefondaki instagram düzenini sağlamış ve tıp demiş burnundan düşmüz bir program. Electron kullanılarak yapıldığını söyleyebilirim ve arch(manjaro,archman…) tabanlı linux türevlerinde aur da , kde store de deb paketi bulunmakta ve tabi diğer dağıtımlar için github üzerinden ulaşabilirsiniz ve indirip kurabilirsiniz.

Kısayollar;

  • Geri dön: ⌫
  • Yenile: Meta R or Ctrl R
  • Ana Sayfa: Meta 1 or Ctrl 1
  • Keşfet: Meta 2 or Ctrl 2
  • Bildirimler: Meta 4 or Ctrl 4
  • Profil: Meta 5 or Ctrl 5
  • Bir Postu Yukarı kaydır: ⇧ Shift ↑ Up
  • Bir Postu aşağı kaydır: ⇧ Shift ↓ Down
  • Karanlık Modu: Meta D or Ctrl D

IG:DM

Şahsen bu program güncelleme de biraz sorun oluşturuyor onun dışında video ve resimleri indirmeye olanak sağlamak ta reklam ve benzeri bir sorun ile karşılaşmadan kullanabilirsiniz. Açık kaynak bir proje olduğunu da belirtmek isterim.Hangi işletim sistemini kullanıyorsanız seçerek indirebilirsiniz. Linux üzerinden appimage dosyası olarak çalıştırabilirsiniz. Yapmanız gereken sağ tıklayarak özelliklere girmek ve çalıştırabilir olarak seçmek, sonrasında üstüne çift tıklayarak açabilirsiniz. İndirmek için tıklayın.

web for instagram direct dm

Gözüme çarpan kendi reklamını koymak ta ama göze çarpacak bir reklam bulunmamakta onun dışında gayet akıcı şekilde kullanılabilmekte. Siyah ve beyaz olarak 2 şekilde teması bulunmakta.Hangi işletim sistemini kullanıyorsanız seçeneklerden tıklayarak indirmeyi gerçekleştirebilirsiniz. Linux üzerinden appimage dosyası olarak çalıştırabilirsiniz. Yapmanız gereken sağ tıklayarak özelliklere girmek ve çalıştırabilir olarak seçmek, sonrasında üstüne çift tıklayarak açabilirsiniz. İndirmek için tıklayın.

Godot Engine 3-2 Sürümünü github tan kurmak !!

Merhaba arkadaşlar,

Basit bir dokümantasyon oluşturmak için kısa yazılarla godot engine veya başka içerikleri not amaçlı yazılar yazacağım.

Godot engineyi github tan nasıl kurulur onu göstermek istiyorum. Linux’a kurulumunu göstereceğim ama benzer şekilde diğer işletim sistemlerine nasıl kurabileceğinizi çözümleyebilirsiniz.

Derleme işlemi yapıldığından uzun sürebilir. Derlenmiş olarak kullanmak isterseniz şuradan ulaşabilirsiniz.

Şimdik Godot ‘u Nereye kurmak istiyorsak indirelim şu komutlarla;

Şimdik Godot ‘u Nereye kurmak istiyorsak indirelim şu komutla;

“git clone https://github.com/godotengine/godot.git”

İndirdikten sonra SCons u indirmemiz lazım.Bu yazılım, bir yazılım proje tanımından kaynak kod dosyası bağımlılıklarını ve işletim sistemi uyarlama gereksinimlerini otomatik olarak analiz eden ve hedef işletim sistemi platformuna kurulum için son ikili çalıştırılabilirleri üreten bir bilgisayar yazılımı yapım aracıdır. Bunu indirmemiz gerek ya paket yöneticisinden scons yazarak ya da terminalden “pacman -S scons” yazarak indirelim.

Sonrasın da scons ile derleme yapmamız gerek. Bunun için indirdiğimiz godot dosyasının içine cd ile veya içine girip terminal açalım. Sonrasın da şu komutla başlayalım;

“scons platform=x11”

İşlemlerimiz bittikten sonra artık godotu normal bir şekilde kullanabiliriz. Nerede olduğunu da şuraya iliştireceğim bu yeri unutmamanız önemli çünkü bundan sonra bu derlemeyi kullanacağız. Böyle derlememizin avantajı biraz daha godot la ilgilenmeye başlarsanız ya da başladıysanız modül eklemek için derlememiz gerektiğin dendir. Daha lafı uzatmadan godot klasörü içerisinde bin klasörüne giriyoruz burada olan godot.x11.tools.64 dosyasına çift tıklayarak programımızı çalıştırabiliriz.

Linux’ta minion Eklenti Yöneticisi’ni Çalıştırmak !

Merhaba arkadaşlar birliyorsunuz ki steam, linuxu destekleyen ve birçok şekilde linux üzerine projeleri olan bir platform. ! sene önce denebilecek bir zamanda steam play ‘ı çıkarttılar. Bu ne derseniz proton adlı emülatörle windows üzerine çıkarılmış oyunları çalıştırmayı yarar. Hem de tek bir tıkla çalışılabiliyor.

Daha fazla uzatmadan The elder scroll online üzerinden eklentileri tek tek manuel şekilde yüklememek adına geliştirilmiş bir uygulamadır minion . Peki bu uygulamayı nasıl çalıştıracağız derseniz şöyle anlatmaya başlayayım.

Java olan versiyonunu indirmeliyiz. Java versiyonu olarak bilgisayarımızda java 8 yüklü olmalı. Yüklü ise hiçbir hata almadan dosyamızın bulunduğu yerde ‘java -jar Minion-jfx.jar’ komutu ile uygulamamızı açabiliriz.

Açtıktan sonra güncelleme Yaparak minionu açın sonradan gelen güncellemeyi yapmanıza gerek yok. Sonra büyük ihtimal sistemin kurulu olan diske kurmadığınızdan eklenti klasörü bulamayacak. Eklentilerin yükleneceği klasörü bulup o yeri seçmemiz lazım. Şöyle benim bilgisayardan dosyanın nerede olduğunu göstereceğim.

/mnt/Harici-diskim/SteamLibrary/steamapps/compatdata/306130/pfx/drive_c/users/steamuser/My

Documents(Belgelerim)/Elder Scrolls Online/live/AddOns(Eklenti Klasörü)/

Steamlibrary klasöründe oyunlara gider gibi gideceğiz ama compatdata yani oyun verilerin olduğu klasöre gireceğiz. Burada numara şeklinde olan klasörler olacak her yüklediğimiz oyun için 306130 büyük ihtimalle aynı klasör olacaktır sizinde eso klasörü, Sonra pdx klasörü içerisinde windowsdaki c diskine girer gibi drive_c klasörüne gireceğiz. Sonrasında kullanıcılar klasöründen steam kullanıcısına tıklayıp my documents in içerisine girerek eso klasörünü göreceğiz içerisine girip live’nin içerisinde Eklenti klasörünü bulacağız.

Bu bilgisayarımıza uygun olan yolu minion içerisinde options un içerinde belirleyerek uygulamayı tekrar başlatmamız gerek. Sonrasında önceden eklediğimiz bir eklentileri de göreceğiz. Yoksa da eklentilerimizi ekleyebiliriz. Findmore ye girerek eklentilerimizi ekleyebiliriz.

Farkındalığın Tasavvufi Boyutu

Merhaba arkadaşlar bu yazı tamamen alıntıdır aşağı kısımdan yazının bulunduğu yere gidebilirsiniz.

Selamlar ve Saygılar, Öncelikle “Aşk” kavramını yerden yere vuran ve bu konuda polemikler çıkartan yazar ve yorumculara Mevlana’nın kendi cümleleriyle cevap vererek yazıma başlamak istiyorum. Ey Gâfil! Sen kendi şehvetine Aşk adını koymuşsun, Şu halinle o namusu ekberi soymuşsun, Aşkın asıl mânâsının altını oymuşsun, Bir bilebilsen küstahlığa nasıl doymuşsun. (Hz. Mevlana – Mesnevi ) Şehvetten Aşka giden uzun bir yol vardır. Bu yola Seyr-i Sulük demiş Mevlana. Farkındalık ise bu yoldaki ilk basamaktır ve “kendini bilmek” aşamasının temelidir. Daha önceki yazılarımızda temeline değindik ve bu yazıda Mevlana’dan , Hadisler’den ve Kuran’dan örneklerle “Farkındalığın Tasavvufi Boyutunu” ele almak istedik. İnsan bir yanılgı içindedir. Bu yanılgı ise farkıdna olmadan nefsinin onun yerine düşünmesinden ibarettir. Bilinçaltımızda birktirdiğimiz kriterler ve toplum öğretileri bizi biz olmaktan çıkarır ve ego yani düşünebilme mekanizmamızı bize sormadan yöneten bir güç (şeytan) durup dururken aklımıza vesveseler düşünceler acılar ve hayaller getirir vaadlerde bulunur. Halbuki unutumamalıdır; Onlardan gücünün yettiği kimseleri davetinle şaşırt; süvarilerinle, yayalarınla onları yaygaraya boğ; mallarına, evlatlarına ortak ol, kendilerine vaadlerde bulun. Şeytan, sadece onları aldatmak için vaad eder. [İsra, 64] Bu vaadlerde bulunmak için de yaratıcıdan izin almıştır. Evet , bize sormadan bizim düşnme mekanizmamızı yöneten şeytan bir izin ile bunu yapmaktadır. Bu mekanizmayı durdurmak ise hiç kolay değildir. Sabır ister ve uzun süre izlemeyi gerektirir. Uzun süre sabretmeyi gerektirdiğini hiçbir zaman aklımızdan çıkarmamalıyız ve sabrederken de (düşünceleri izlerken) huşu ve sevinç içinde yaradanın bizimle birlikte olduğunu aklımızdan çıkarmamalıyız.

“Şüphesiz ki Allah, Sabredenlerle Beraberdir.” (Bakara, 2/153) SABRETMEK Zaten sevgi ve hoşgörü insanlık, hiddet ve şehvet hayvanlık vasfıdır. Sabırlı olun zira bulutlar ağlamasa yeşillikler nasıl gülebilir? Aceleci olmayın! Maksada sabırla erişilir , acele ile değil. Alelade otlar iki ay içinde, kırmızı gül ancak bir yılda yetişir. Tencerede bile yavaş ve ustaca kaynayan yemek, delice kaynayandan daha lezizdir… (Hz. Mevlana) Aslında Farkındalık Uygulamalarına , Sabretme Uygulamaları da desek hiç de farklı bir şey söylememiş oluruz. Mevla’nın herşeydeki sırrı sabırdır… Acıya sabredersin adı metanet olur, insanlara sabredersin adı hoşgörü olur, dileğe sabredersin adı dua olur, duygulara sabredersin adı gözyaşı olur, özleme sabredersin adı hasret olur, sevgiye sabredersin adı aşk olur… (Hz. Mevlana) Acıyı izlersek metanet, insanları olduğu gibi kabul edersek hoşgörü, isteklerimizle olumlamalar yapıp o olumlamalarınımızın bize ulaşma süresi boyunca sabretmek dua, duyguları izlemek gözyaşı, özlemeyi izlemek hasret olur. Duyguları izlemeyi anlatırken “sevgiyi izlemek” kısmına değinmiştik.

Sevgi kötüdür ve onu parçalayıp yoketmeliyiz demiştik. Sevgiyi izlersek “AŞK” olur. Sabretmek denilince Eyüp peygamberin kıssası ve Eyüp peygamberin sabrı hemen aklımıza gelir. Kısaca bunu hatırlayalaım; Geçmiş zamanların birinde bağlarıyla ünlü Suriye topraklarında Eyüp adında zengin ve iyi ahlaklı biri yaşardı. ‘Para insanı saptırır’ derler ya, onunkisi öyle değildi; malı gün geçtikçe çoğalıyor, o da gün geçtikçe daha çok hayırsever biri oluyordu. Malın mülkün Allah vergisi olduğunu, onların bir gün hesabını vereceğini aklından çıkarmaz, dilinden şükrünü, malından sadakasını eksik etmezdi. Bir insan hem varlıklı hem ahlaklı olunca, onu çekemeyenler de elbette olacak… Bazıları şöyle diyordu: “–İnsan bu kadar varlıklı olduktan sonra elbette herkese dağıtır… Malı nasıl olsa çok..! Dağıt, dağıt bitmez ki…! Bu kadar refah içinde olan biri tabi ki iyi ahlaklı olur; ona sataşan yok, çatışan yok… Herkes ona nasıl olsa saygılı davranıyor…”

Oysa Allah, kulu Eyüp’ün samimiyetini ve Hakk’a bağlılığını biliyordu. Bunu diğer insanlara da göstermek istedi. Hem böylece Eyüp gelmiş geçmiş herkese sabrın simgesi olacaktı.

Hz. Eyüp’ün tıkır tıkır giden işleri ilk kez hayvanlarının peş peşe hastalanmaya başlamasıyla bozuldu. Kısa süre içinde koca sürüden bir tek sıska inek, bir tek kara keçi kalmadı; hepsi telef oldu. İnsanlar Eyüp’ün bu duruma ne diyeceğini merak ediyor; ağzını yoklayarak:

“–Nedir bu başına gelenler…!” diyor ah vah ediyorlardı. Eyüp peygamber yüksek ahlakından ödün vermeksizin:

“-Allah verdi; Allah aldı; her şey O’nun değil mi?” diyordu.

Eyüp Peygamber hayvanlarını kaybetti ama sabrını ve metanetini kaybetmedi.

Belalar geldiğinde aile ve akrabalarıyla gelirmiş…! Eyüp Peygamber bir gün dışarıda işleriyle meşgul iken acı bir haber aldı. Ani bir sarsıntıyla evleri yıkılmış, tüm çocukları göçük altında kalmıştı. Yıkıntıdan sağ kurtulan yalnızca karısıydı. Hz. Eyüp’ün gözleri evlat acısından kanlı yaşlarla doldu; ama ‘sabır’ dedi.

Eyüp Peygamber çocuklarını kaybetti ama sabrını ve metanetini kaybetmedi.

Belalar henüz bitmemişti. Hz. Eyüp’ün vücudunda yaralar çıkmaya başladı. Küçük küçük çıbanlar, gün geçtikçe büyüdü; bütün vücuduna yayıldı. Eyüp Peygamber hekimlere gitti, ilaçlar kullandı ama nafile… Yaralar iyileşeceğine azıyordu. Eyüp Peygamber’in hastalığı arttı. Artık çalışamadığı için elde avuçta ne varsa hepsini tüketti. Karısı ona bakıyor, evi geçindirmeye çalışıyordu.

Eyüp Peygamber’in yaraları çok fenalaştı. Hastalığının bulaşıcı olması ihtimaline karşı kimse onun yanına yaklaşmak istemiyordu. Eyüp Peygamber yapayalnız kalmıştı. Acı ve ıstıraplar içindeydi… Allah’a dua etmeye ve O’ndan sabır istemeye devam etti. Ama artık bırakın vücudunu hareket ettirmeyi, dudaklarını kıpırdatacak takati kalmamıştı. Bir insanın başına gelebilecek her türlü felaket ve müsibet, onun başına gelmişti ve o, tıpkı sağlıklı ve varlıklı günlerinde olduğu gibi Allah’tan uzaklaşmamış, O’na olan bağlılığını ve güvenini kaybetmemişti. Hz. Eyüp imtihanını başarıyla geçmiş ve insanlara örnek bir kul olmuştu.

Eyüp Peygamber sağlığını kaybetti ama sabrını ve metanetini kaybetmedi.

Hastalığının şiddetlendiği bir anda:

“Ey Rabbim!” diye dua etti. Halim sana malumdur. Adını anamayacak kadar hastayım! Ey Şifa Veren! Şifana muhtacım…”

Yüce Allah, kulundan hoşnuttu. Eyüp Peygamberin makamını, katında daha da yüceltti. Ona:

“–Ayağını yere vur” diye vahyetti. Eyüp Peygamber güçlükle ayağını kaldırıp indirdi. Ayağını indirdiği yerden berrak bir su kaynamaya başladı. Eyüp Peygamber o suyla yaralarını temizledi. Yaraları kısa sürede kuruyup kayboldu; sudan doyasıya içti, içindeki dertler şifa buldu. Eyüp aleyhisselam, hastalanmadan önceki sağlığına tez zamanda kavuştu. Sağlığını kazanan Hz. Eyüp, servetini de yeniden kazandı. Böylece o, refah ve sağlık içindeyken Allah’ı unutmadığı gibi, yoksul ve hastalıktayken de O’na küsmedi, isyan etmedi. Böylece Eyüp aleyhisselam, Allah’ın sadık ve sabırlı bir kulu olarak tarihe geçti.

Bu kıssadan da anlaşılacağı üzere Sabretmek ve İsyan etmemek birbiriyle eşanlamlıdır. İsyan etmek bizim şeytana uyduğumuzun en büyük göstergesidir. Siz Allah’ın izni ile düşmanlarınızı öldürürken, Allah, size olan vaadini yerine getirmiştir. Allah size sevdiğiniz (galibiyeti) gösterdikten sonra zaafa düştünüz. (Peygamber’in verdiği) emir hakkında tartışmaya kalkıştınız ve isyan ettiniz. Kiminiz dünyayı istiyordu, kiminiz ahireti istiyordu. Sonra Allah sizi, denemek için onlardan geri çevirdi ve sizi bağışladı. Allah müminlere karşı çok lütufkârdır. (Kuran, 3-152) İsyan etmek gündelik farkındalık öğretilerine uyarlandığında; “Olmuyor işte” “Başaramıyorum” “Sıkıldım” “Yeter artık” gibi cümleler sarfederek isteklerimizin ulaşmasını engeller. Kuantum fiziğinin ışığında bilim adamları maddelerin aslıdna gerçekte varolmadığını sadece düşüncelerden ibaret olduğunu lanıtlamıştır. Sizler aslında tüm gerçeklikleri istiyorsunuz ve oluyor. Fakat bu oluş “kün” olarak Allah’ın bir anda gerçekleşen iradesi (külli irade) ile değil Teşri irademiz ile (cüz i irade) gerçekleşiyor. Siz hayrılısını istediniz ve başınıza fealketler geldiğinde unutmamalısınız ki başınımıza gelenler bizi her zaman isteğimize görütüyordur. Biz bunun altındaki sırları bilemeyiz (gayb). Üzülme! İstediğin bir şey olmuyorsa, ya daha iyisi olacağı için; ya da gerçekten de olmaması gerektiği için olmuyordur…(Hz. Mevlana) Teslimiyetin ilk kuralı tam da Mevlana’nın söylediği cümle ile açıklanıyor. Başımıza gelen olaylara teslim olmak. Biz neyin hayırlı olduğunu bilemiyoruz. O yüzden sadece teşekkür edip şükredebiliriz.

Hoşlanmadığınız bir şey, belki de sizin için hayırlıdır.. (Bakara, 2/216. Ayet) Bunun dışındaki yaptığımız yorumlar ve üzülmeler gereksizdir, biçaredir. Unutmayın; Sopayla kilime vuranın gayesi,kilimi dövmek değil,tozu almaktır.Allah sana sıkıntı vermekle tozunu,kirini alır.Niye kederlenirsin. Hz. Mevlana (k.s.) Sen trafik kazasında arkadaşını kaybettin. Üzülüyorsun. Üzülmen onları geri getirecekse hepimiz gelip senin yanında üzülelim. Bu biçare davranışın altında şeytan vardır. Herşey olması gerektiği gibi oluyor ve sen hiçbir şeyi değiştiremeyeceğini unutuyor ve isyan ediyorsun. Üzülme! Dert etme can! Görebiliyorsan, dokunabiliyorsan, nefes alabiliyorsan, yürüyebiliyorsan Ne mutlu sana! Elinde olmayanları söyleme bana. Elinde olanlardan bahset can! Üzülme! Geceler hep kimsesiz mi geçecek? Gidenler dönmeyecek mi? Yitirdiğin her ne ise; bir bakarsın yağmurlu bir gecede Veya bir bahar sabahında k…arşına çıkmış Bil ki! Güzellikler de var bu hayatta Gel Git’lerin olmadığı bir hayat düşünebilir misin? “Hüzün olgunlaştırır” , “Kaybetmek sabrı öğretir” (Hz. Mevlana) Artık isyan edenlerden oldun ve isteklerin geri çevrildi. İşte bu noktada başka bir kapının sana açılacağını görürsün. Tevbe etmek (başa dönmek) kuantum mekanizmasını tekrar harekete geçirir ve tekrar isyan etmediğin sürece isteğin yaratıcıya ulaşır.

Bu süre tüm inanışlarda 21 gün olarak belirlenmiştir. Sen 21 gün boyunca isyan etmeyip istediğinde isteğin yaratıcıya ulaşır ve beklemeye başlarsın. Önüne ne yollar açılır senin tahmin edemediğin ve isteğine bilemediğimiz bir süre zarfında ulaşırsın. Umudunuzu kaybettiğiniz mi oluyor? Umudunu yıkma; Yusuf’u hatırla.. “Ayağın kırıldı diye üzülme. Allah sana belki kanat verecek. Kuyu dibinde kaldın diye kırılma, belki oradan bile bir kapı açılır. Yusuf kuyudan sultan oldu. (Hz. Mevlana) Hz. Musa (a.s.) bir münacatinda , Allah Teala’ya, Ey Rabbim, kulların içinde hangisi sana daha sevimlidir?” diye sordu. Allah Teala: “Sevdiğini elinden aldığımda bana teslim olan ve isyan etmeyen kimsedir” diye vahyetti. Hz. Musa (a.s.): “Ya Rabbi, kulların içinde en çok kime gazap edersin?” diye sordu; Allah Teala şu …cevabı verdi: “Bir işte önce hayırlısını benden isteyip bir hüküm verdiğimde takdirime kızan kimsedir.”

Allah Teala Kudsi bir hadiste şöyle buyurmuştur:

“Kim benim hükmüme rıza göstermez, verdiğim musibete sabretmezse benden başka bir RAB arasın”     OLDUĞU GİBİ KABUL ETMEK İnsan KÖPRÜ gibi olmalı. Nasıl ki Herkes İyi, Kötü, Zalim, Fena, Bütün millet gelir köprüden geçerde köprü hiç ses çıkarmadan darılmadan hepsinin geçmesine müsade ederse, İnsanda işte bu köprü misali herkesle iyi geçinmeli muhatabı ister Zalim ister Münafık ister Hırsız isterse Fasık olsun idare edip iyi geçinmelidir. (Seyyid Abdulhakim Hz.) Olduğu gibi kabul edemediğimizde öfkeleniyoruz ve şeytana yeniliyoruz. Nedir bu öfkeyi yapan? Bunu izliyormuyuz? Öfkelenmeyi biz mi istedik yoksa birde baktıkki öfkelenmişiz mi? Kim öfkelenmeyi ister ki? Her insan sorulduğunda kendisini iyi olarak anlatır. Kimse ben sinirliyim ben öfkeliyim böyle olmayı istiyorum demez. Ama birde bakmış ki FARKINDA olmadan öfkelenmiş. İşte en zor sınav burada veriliyor. Tepkisizlik. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem sordu: “Siz kime pehlivan dersiniz?” “Yenilmeyen kişiye” “Hayır, asıl pehlivan, kızgınlık anında öfkesine hâkim olan kimsedir,” buyurdu. (Müslim) Kızgınlık halinde öfkemize nasıl hakim olmamız gerektiğini uygulamalı olarak “chat odası farkındalık sohbetleri” yazısında anlattım. Hatalıyı Değil, Hatayı Kabul Etme! Tasavvuf büyüklerinden Şeyh Abdülkadir Geylanî k.s. sallanarak yürüyen bir sarhoş gördü. O anda kalbine kendisinin daha iyi bir insan olduğu hissi doğdu. Bu durumun farkına varan sarhoş, Abdülkadir Geylanî k.s Hazretleri’ne şöyle seslendi: – Ey Abdülkadir! Yüce Rabbim beni senin gibi…, seni de benim gibi yapmaya kadirdir.

Sarhoşun bu sözü üzerine Abdülkadir Geylanî k.s hemen başını önüne eğdi ve Allah Tealâ’dan bağışlanma diledi.

Bu menkıbeyi anlatan İmam Şa’rânî k.s. bizlere şu uyarıda bulunur:

“Ey kardeşim! İslâm’ın uygun görmediği şeyleri kabul etme. Ama bu kabul etmeme şahıslara karşı değil, işlenen günahlara karşı olsun.”

(el-Envârü’l-Kudsiyye) Biz burada hataya tepkisizlik gösteriyoruz. Hata yapan kişi için ise ; “Onlar bilmiyorlar , bilseler yaparlamıydı” diyoruz. Siz durgun olacaksınız ki karşınızdaki insan da durulacak. Ateşe odun atarsanız sadece tartışmayı alevlendirirsiniz. Verilen her cevap ve her tepki buna sebep olur. Ancak dingin olmak sorunu çözecektir. Geminin yüzmesi için suya ihtiyaç vardır. Ama su geminin içine girerse onu batırır. Gemi için su ne ise, mü’min için de dünya odur… (Hz.Mevlana) Siz hayatınızı ne kadar izliyorsunuz? Sürekli su alıyor ve batıyorsunuz. Her kaçırdığınızda gemi biraz daha su alıyor.

Bunun farkında mısınız? Bazıları soruyorlar; “Adam kötülük ile yaşıyor herkeze eziyet ediyor ama hiç başına kötülük gelmiyor ve malıda artıyor huzuruda” Kötü yaradılışlı kişi Allah’a yalvarmasın diye Allah ona dert keder vermez. Unutma firavunun başı bir kez bile ağrımadı..! (Hz. Mevlana) Siz Allah’a yarvalabiliyorsanız bunun ne büyük nimet olduğunun farkında mısınız? Size son bir uygulama tavsiye edeceğim. Bu uygualama farkındalığın son aşaması olacak. Tüm samimi kalbimle bu yazıları size yazıyorum. Ve inanın yazmak çok zor geliyor. Çünkü bunların hepsini kendiniz zaten keşfedeceksiniz. Bu uygulama ise bize şeytanın en çok vurduğu yerleri içeriyor; Bir gecenizi feda edin ve uyumayın. Işıkları kapatın karanlığa gömülün. Tüm dünya bir anda durmuş gibi sadece bir gece farkındalığı düşünün ve kendinizi izleyin. “Bir gececik uyuma, ne olur. Ayrılık kapısını çalma bir gececik. Bir gececik dostların gönlü olsun,

ne olur sabahı et bir gececik.

Bir gececik gözlerimiz seninle aydın olsun,

kör olsun şeytan bir gececik.

Dünyayı güzel kokular sarsın bütün.

Karanlıklardan ışıklar aksın ovalara.

Sofrandakiler dirilsin bir gececik.

Bir gececik uyuma, ne olur.

Ayrılık kapısını çalma bir gececik.

Bir gececik ata bin, meydana gel.

Gönüller bir gececik rahat olsun,

göğüsler meydana dönsün bir gececik.

Yeniler giyinelim biz kulların.

Musa gibi sen bir sopa al eline.

Sopa bir anda elinde yılan olsun.

Süleyman gibi sen karıncaların yanına var.

Karıncalar bir anda birer Süleyman olsun.

Ne olur, bir gececik kapısını çalma ayrılığın. “

(Mevlana Celaleddin Rumi)

94.tif

KAYNAK

Timur’la Yıldırım’ın Mektupları

Merhabalar,

Sizlere eskiden derlediğim bir yazıyı paylaşmak istiyorum. O zamanki bilgimle de Ankara Savaş’ı İslam ve türk dünyasına zarar verdiği düşüncem değişmedi. Sizlere Timur’la Yıldırım’ın mektuplarını buraya koyacağım. İnşallah sıkılmadan okursunuz iyi okumalar dileğiyle.

Timur’un Yıldırım Bayezit’e gönderdiği 1. mektubu


 Rum diyarında melik olan Yıldırım Beyazıd! Bil ki, biz kudret ve iktidarımızla insanlık aleminin en büyük kısmını tab’amız haline getirmiş bir hükümdarız. Bu görülmemiş işi, tek başımıza yaptık, senin gibi babamızdan ülkeler tevarüs etmiş değiliz. Aklını başına topla ve Kara Yusuf’la Ahmet Celayir’i topraklarından kov. Emirlerimize karşı gelen hükümdarların akıbetini duymuş olsan gerektir. Siz de o hükümdarların arasına girmekten sakının…

Yıldırım Bayezit’in Timur’a gönderdiği 1. mektubu

 Ey ihtiyar köpek, tekfur kafirlerinden daha şiddetli kâfirsin. Mektubunda bizi korkutmak ve hile ile kandırmak istemişsin. Osmanlı sultanlarını, Acem padişahlarına benzetme. Osmanlı askerleri de, ne Kıpçak ülkesi Tatarı gibi sıradan insanlar, ne de Hint toplulukları gibi başı boş, sere serpe avare kalabalıklar değildirler. Osmanlı askerleri, Irak ve Horasan askerleri gibi hamiyetsiz ve perişan olmayacak kadar onurlu askerlerdir. Yine sen, Osmanlı askerlerini Şam ve Haleb (Memlûk) askerlerine de benzetmeyesin…Bu mektup eline geçtikten sonra savaş meydanına her kim ki gelmeyip kaçarsa, onun eşi üç talakla kendisinden boş olsun.

Timur’un Yıldırım Bayezit’e gönderdiği 2. mektubu

Sen kendini Allah yolunda cihad eden, bizi ise haksız yere kan döken bir kâfir ve beni yeni yetme bir savaşçı saymışsın. Bil ki, ben kırk yıla yakın bir süredir nefsimi cihada adamışım. Bu cihatlar sonunda kaleler ve ülkeler feth ederek, beldeleri kurtarmakla meşgulüm. Kaldı ki bu halim, dünden daha açık ve kesindir. Bu mücadeleler esnasında, çok sayıda kişi bize itaat etmiş ve yolumuzda canlarını feda etmiştir. Siz niçin bize hizmet etmekten kaçıyor, sevgi göstermiyorsunuz? Hem yaşça da senden büyük durumdayım. Bu güne kadar hangi tarafa gittiysem, kısa sürede orayı ele geçirdim. Sivas’ı da kısa zamanda elde ettim. Sen Malatya’yı muhasara ettin, dört ay elde edemedin ve geri dönmek zorunda kaldın. Sinop Kale’sini ne zamandan beridir elde edemedin. Mektubundaki gibi tehdit ve gurura kapılma, akıl yolundan uzak sözlere cesaret etme. Kaldı ki Sivas’ta ele geçirdiğim adamlarınızdan durumunu anlamış haldeyim. Dolayısıyla pek çok Müslümanı rencide etmek, han ve mallarını harab etmek uygun görülmemiştir. Bu sebeptendir ki, güzel cevap vermeyi yüksek bir iş olarak bil, ülkeni harap etmekten kurtarmış olursun. Bizimle anlaşma yoluna döner, özür dileyen bir ifade ile cevap verirsen, aramızda dostluk ve sevgi olur. Böylece Frenk kâfirine fırsat vermemiş olur, biz de, Sivas’tan çekilerek geri döneriz. Bizim niyetimiz ve meylimiz sizi zayıf düşürerek meşgul etmek, böylece kefere dinine yardım etmek değildir. Bizi ve askerimizi kâfir, dinsiz, sapık itikatlı mezhep sahibi ve çirkin âdetleri bulunmakla itham etme. Bizim askerimiz babadan ataya Müslüman ve Müslüman çocuklarıdır. Niçin hidâyete layık olmasınlar? Kaldı ki, Osmanlı’nın askerleri çoğunlukla kâfirlerden devşirme olduğu açıktır. Davamız cihangirlik olup, saltanatımız adına hutbeler okunmaktadır, sikkeler basılıdır. Müslümanların ûlü’l-emri olduğumuzda şüphe yoktur. Bizim soyumuz, İlhân-ı Âlişân’a ulaşmaktadır. Eğer samimi selâmınızla beraber iyi ifadeler içeren mektubunuz gelirse, her iki taraf arasında yumuşama ve sevgi peyda olur. Aksi halde kılıç ortaya çıkınca, kaleme yer kalmaz ve’s-selâm.


Yıldırım Bayezit’in Timur’a gönderdiği 2. mektubu

Zamanın cihan sultanı olan Timur-i Köregen (Damat), Sivas’a gelip yerleşmeyi, bizim Tebrîz’e yöneldiğimize benzeterek tuhaf kıyaslamada bulunmuşsun. Kaldı ki biz, Kefe’den Şirvan’a varıp, o ülkeye asker çıkarsak, kim mani olabilir? Kıpçak halkı sizden bıkıp usandığı için bizimle beraber olmayı tercih etmektedir. Malatya ve Sinop hususundaki iddianız da doğru değildir. Bazı sebeplerden dolayı muhasaradan vazgeçilmiştir. Yoksa bizim askerimizin azlığı veya sizin askerinizin çokluğundan dolayı olmamıştır. Kastamonu ve Karaman hakimlerinin inatları ve o sırada fırsat bulup, bazı vilâyetlerimize saldırmaları, bizim Malatya ve Sinop’taki muhasarayı kaldırmamızı zaruri kılmıştır. İyi bil ki, atam Ertuğrul Han üç yüz kadar gazisiyle beraber, Hülâgû Tatar’ından onbin Tatar’a vurup, Alâeddin Keykubât’a galip gelenleri mağlup etmiştir. Bundan sonra devlet idâre etme şerefine nâil olmuş, hil‘at kendisine verilerek, Allâh’ın lutfu ile Âl-i Selçûk’un yerine idareyi elde tutması isyân ve baş kaldırma ile olmamıştır. Osman Bey’in ilk culûsundan itibaren, dört tarafında bulunan kâfirlerle gece-gündüz iki yüzbinden fazla askeriyle cihat etmiştir. Bu saltanat yıldızımız bugün dördüncü tabakaya erişmiş ve şimdiye kadar fethettiğimiz kale ve kasabaların sayısı geçmiş sultanların hayalinden geçmesi dahi mümkün olmamıştır. Bizim nazarımızda; dünya ve içindekilerin kıymeti, Allah yolunda cihat etmenin yanında saman çöpü kadar değeri yoktur. Osmanlı askerine Abdullâh oğlu demekten fazlasıyla zevk duyarız. Çünkü bütün sahâbe-i kirâmın ataları kâfir iken, kendileri Müslüman oldular. Böyle müslüman olanlar, insafı olmayan müslüman-zâdelerden çok çok üstündürler. Siz Sivas’ı harap idüp, ehl-i İslâm’ın ırzını pâyimâl etdükten sonra ne denile bilir ki! Siz, ilk suçlamayı kendinizden gidermeye uğraşıyorsunuz. Arapça ve Farsça gelen mektuplarınızda sertlik, kabalık, kibir ve gururdan başka bir nesne yoktu. Âl-i Osman, hile ile ülkeleri kendisine mülk edinmemiştir. Mektuplarımız akıllı devlet erkânımızla yapılan istişâreler sonrası yazılmıştır.


Timur’un Yıldırım Bayezit’e gönderdiği 3. mektubu

Sungur Çavuş ve Hacı Bayezid ile gönderdiğimiz haberler doğrudur. Sizin küffârla savaştığınızı biliyoruz. Bu tarafta Gürcü kâfirlerle biz savaşıyoruz. Hem siz hem de bizler bu konuda mutluyuz. Bu durumun sayısız faydaları her iki tarafa olmaktadır. Yazdıklarımızda zerre kadar şaibe ve şüphe olamaz. Antlaşma kararı olursa, Mısır’la aramızda olanlardan ıslâh edici olunması isteğiniz uygun görülmemiştir. Çünkü ölen eski Mısır Vâlisi, elçilerimizden Irak ve Acem’in büyük saygı duyduğu Bahaddin Savcı’yı haksız yere öldürdü. Yine uzun süredir hapsettiği Gönültaş’ı serbest bırakması için elçi gönderdiğim halde isteğimi yerine getirmedi ve o günahsızı hiç endişe duymadan katletti. Biz Şam ve Haleb’e geldiğimizde, Mısır’da Hacı adındaki elçileri gelip haps olunan Otlamış’ı Haleb’e gönderelim dediler. Senin, şimdi Mısır Vâlisi olan kimseye oğlumuzdur demeni uygun görmedik. Onu Sultânu’l-Harameyn elkâbıyla anmanız doğru olmaz. Belki Mücâvirü’l-Harameyn demeye lâyık değillerdir. Bize dost olmayanı, kendinize yakın ve sevdiklerinize dahil etmeyiniz. Saltanat işleri nezâkete bağlıdır. Dikkat edilecek yönleri çoktur. Ahmed Celâyir şimdi Bağdat yakınlarına gelmiş, biz de oraya asker göndermişiz. Tekrar size taraf kaçar gelirse sahip çıkmayıp, bilâkis yakalayıp bize teslim etmeniz sizden isteğimizdir. Erzincan’a varıp, yerleri tahrip için şimdilik serhadda durularak elçilerinizin gelmesini beklemekteyiz.


Yıldırım Bayezit’in Timur’a gönderdiği 3. mektubu

Mısır hakimi ile aranızda geçen olaylardan dolayı bizim niyetimizi doğru anlamamışsınız. Biz arzu etsek Mısır’ı feth etmeye her zaman kadiriz. Ahmet Celâyir tekrar geri Osmanlı topraklarına gelirse, Kara Yusuf ile birlikte ikisini size teslim etmemi istemişsiniz. Biliyorsunuz ki Hûlâgu Dârü’s-Selâm’ı alıp İran’ın çoğunu eline geçirdiği sırada, halifenin amcası çocuklarından bir iki kişi Mısır’a Kâhire Vâlisi Baybars’a sığındılar ve onun himayesine girdiler. Hülâgu’nun Bağdat Vâlisi olan Karaboğa Noyan, Baybars’la cenk ettiler. Halifenin amcasını Mısır askeri sanıp, orada şehit ettiler. Kaçanlar şimdiye kadar Kâhire’de kaldı ve Hülâgû Han onları geri istemedi ve takip de etmedi. Şimdi bu dostunuz feleğin tokadını yemiş bir iki kişiyi himaye etmekle hatırınızı kıracak bir durum olamaz. Zira Hülâgû böylesine cüz’i şeylerden vaz geçmiştir. Muradımız Sivas ve çevresinden elinizi çekmenizdir. Bunu yerine getirmeniz güzel bir işaretinizin gereği olduğu anlaşılacaktır. Ancak her hâlde Allah’ın takdirinden kaçılmaz ve bizim kimseden korkumuz yoktur…


Timur’un Yıldırım Bayezit’e gönderdiği 4. mektubu

Şimdiye kadar sulh için çalıştım ve nihayet Sivas’a gelmem söz konusu oldu. Kâfire fırsat vermemek, İslam diyarlarını harap etmekten endişe edip, Şam tarafına giderek Mısır azizinden intikamımızı aldık. Sizin hasta olduğunuz hususu ağızlarda dolaşırken, biz bunu fırsat bilip dikkate almadık. Ancak siz fırsat bulunca bize bağlı olan Erzincan’a gelip valimizi rencide ettiniz. Adamımız olan Taharten(Muttaharten) sulhu sağlamak için sizin pişman olduğunuzu bize yazmıştır. Biz de güvendik ve sulh için antlaşmaya varılacağı umuduyla birkaç kez mektuplar gönderdik. Ama siz gittikçe artan bir katı tutum içerisinde oldunuz. Tâ ki biz ve askerimiz için kâfir ve kâfirden daha eşed kâfirlerdir demeniz sözü her yerde söylenir olmaya başladı. Elçileriniz olan Sungur ve Ahmed adamlarınız uzun süredir yanımızdadırlar. İslamlığımızı ve inancımızı biliyorlar. Hedefimiz Kefe ve Kırım yönüne iken, Şirvan’dan geri dönüp tekrar Erzincan’dan o tarafa varmak icap etti. Semerkand’da bulunan oğlum Muîneddin Muhammed Sultan Bahadır da askeri ile birlikte bana katılacaktır. İsteğimiz Erzincan’a varmadan ve askerimiz şehirlerinize girmeden önce Sivas, Malatya, Elbistan, Erzincan ve Kemâh’ın bize bırakıldığını sağlam bir ahit-nâme ile bildirmenizdir. Sulha muhalif değilim ve bağlıyım. Bu sulhun bir sûretini Mekke-i Mükerreme’de Bâbü’l-Harâm’da kapalı muhafaza olunsun ki, kimin bu sulha uyup uymadığı ortaya çıksın. Bu mektup Sungur, Ahmed ve Hacı Bayezid ile gönderildi.


Yıldırım Bayezit’in Timur’a gönderdiği 4. mektubu

Timûr-i köregen hazretleri, ilgi uyandıran antlaşmaya dair mektubunuz, ben Sivas’a geldikten sonra ulaştı. Ben bu sırada antlaşma hazırlığı içerisinde bulunuyordum ki; Nâgâh(vakitsiz saatte) sulha muhalif bir başka mektup Karaman fesatları elinden orduyu humâyûnumuza erişti ve antlaşmanın gecikmesine sebep oldu. Devlet erkânımızdan akıllı kişiler bu durumu şöyle değerlendirdiler. İkinci mektup ilk karışık dönem sürecinde yazılarak elçi ile gönderildi. Karaman topluluğu ki eskiden beri ocağımızın düşmanı olmuşlardır, bunlar elçimizi öldürüp, fitne iyice ayyuka çıkıncaya kadar mektubu sakladılar. Musâlaha olacağı ihtimâlini görünce, bu kez bazı rezilleri üzerimize gönderip bizi şüpheye düşürmüşlerdir. Rezillerin eline düşen mektubun gecikmesinin sebebi dahi biz olmadığımız hususu malumunuzdur. Bu durumu yaltaklanma olarak görürseniz hayır, asla düşmandan yüz çevirmek âdetimizden değildir. Sulh ve cengin cezası ve mükâfatı buna sebep olan tarafa aittir. Eğer bir kimse fitneye sebep olursa, Allah’u Teâlâ onun cezasını versin.

Kaynak olarak wikipedia dan almışım lakin vikipedia da yazı şuanda bulunmadığından eski bloğumu kaynak olarak göstereceğim. Yanlış bir bilgi yazmamak dileyiyle iyi günler dilerim.

KAYNAK

Obs ‘de Ekran Kırılma Sorunu !

Merhaba arkadaşlar . Obs veya başka bir ekran kaydı programı kullanıyorsanız veya canlı yayın, ekranda kırılma yaparak sinir bozan bir sorunla karşılaşabiliyor olabilirsiniz. Çözüm olarak çok basit bir yöntemi var. Baştan söylemeliyim nvidia ekran kartı kullananlar bu yöntemi yapabilir.

Çözüm Yöntemi

Evet şimdi nasıl çözülür ona bakalım.

Allow Flipping seçeneğinin tikini kaldırdığımız da. Sorunumuzu kökten çözmüş ve güzel bir şekilde kaydımızı alabiliriz. Eğer sorun devam ediyorsa Sync to VBlank seçeneğini de kaldırabiliriz. Eğer bu iki seçeneği kaldırmamıza rağmen devam ederse son olarak sistemimiz Wayland Kullanıyor olabilir şuan gelişmekte olan bir sistemdir. Bunu oturumu Kapatıp başlatma seçeneği olarak xorg u seçerek çözebiliriz. Bir çok oyun açmakta sıkıntı yaşamış olabilirsiniz xorg’u seçerek bundan kurtulabilirsiniz de.

Yazımı okudunuz için teşekkürler . Paylaşarak başkalara çözüm olabilirsiniz iyi günler dilerim 🙂

Nasıl Linux ta Disk Yetkisi Verilir ?

Linux ta bazı dağılımlar veya durumlardan kaynaklı olarak kullanıcımız, yani bizim girdiğimiz oturum, yetkisiz kalabiliyor. Peki root yetkisi olmadan nasıl bu durumu aşacağız bunu göstereceğim size.

Eğer bir diskiniz varsa yetkileri şu şekilde düzenlenmesini sağlaya bilirsiniz.

  1. chmod –reference=disk1 disk2

    disk birdeki yetkilere bakarak sistemimiz disk2 ye yetkileri vertirtiyoruz.chmod reference

  2. sudo chown atalar disk2

    disk2 ye bizim kullanıcımızın yetkisini vemiş oluyoruz. Böylelikle kullanıcımız o diskte veya dosyada yetkisi olacak. lakin alttaki resimde gördüğünüz gibi kullanıcı grubu olarak root gurunda bunuda değiştirmemiz gerek. Yoksa bu 2 işlem bir işe yaramamış olacak.chown ile diske kullanıcı yetkisi vermek

  3. chgrp users disk2

    Bu komutla kullanıcı gurubunu değiştirerek kullanıcımızla artık diski rahat rahat kullanabiliriz. Bu komut kullanıcı grubunu kullanıcıya verdi yani bize vermiş oldu. chgrp users kullanıcı grubunu değiştirmek

Bu yöntemi 2 diskiniz veya 2 disk bölümünüz varsa yapabilirsiniz. İlla disk bölümündeki klosörde yapmanıza gerek yok. Disk yetkilerini bulabileceğiniz bir yerde iseniz rahatlıkla bu yetkilendirmeyi klasör yolunu kopyalayarak yapabilirsiniz. Diskinizi artık rahat rahat kullanabilirsiniz artık.

Ölmeden Önce Yaşamdan Sonra

Ölümle Buluşma

Gözlerimi açamıyorum. Göğsümden dışarıya sıcak bir su çıkıyor gibi. Ne olduğunu hiç bilmiyorum. Gözümü hafif bir şekilde açıyor, kirpiklerin arasından bakıyorum dünyaya, daha doğrusu kırmızıya bulanmış duvara. Nefes alamıyorum… Oksijen verin bana ! Sanki çevremdeki tüm oksijen , benle küsmüş bana yaklaşmıyor. Zoraki bir nefes aldım gibi oluyor onuda alırken göğsüm ağrımaya devam ediyor. Sanki 1 tonluk biri üzerine oturmuş gibi… Her beklediğim süre de göğüs kafesim parçalanır gibi ağrımaya devam ediyor.Elimin üzerindeki tüyleri bile hissediyorum ama elimi hissetmiyorum. Sanki hiç bir zaman olmamışcasına, elim karanlığın içine yuvarlanıp gidiyor. Diğer uzuvlarım da saçlarımda… Ne kadar da saçlarıma önem verirdim. Sahi bir daha hiç elliyebilecekmiyim arkaya doğru tarar gibi parmaklarımın arasında geçebilecek mi? saçlarım…

Vedaya B Mikro Saniye Kala

Yine o bir upte nefesi almaya çalışıyorum, çalışıyorum, çalışıyorum bana o boğazım ihanet edip son bir nefes dahi almama izin vermiyor. Kepenk kapatmış boğazıma laf anlatamıyacağımı anladığım an ellerim tekrar yerinde olduğunu anlamam bir oldu. Ellerimle boğazımı delip geçmek, onun kepenkinin kilidini yok etmek için hamle yapmaya çalışırken dünyadaki tüm yer çekimi benim üzerime binmiş gibi düm düz olmaktayım. Elimde kas hücresinin zevre miktarı kalmamış ki küçük bir hareket bile edemiyorum. Gözlerim iyice büyümekte sanki yerinden çıktı ve 360 derece bir kamera ile odayı görmekteyim. O gözüme doğru gelen doz tanesini görüyorum çekil demek üfleyip gitmesini istesem de o yer çekimi bıyığımdaki tek bir teli bile oynatmamı engellemektir. Yer çekimi gücünü bukadar iyi anlamama neden oldu ne kadar kuvvet li bile olsan dünyayı omzuyla kaldıran adam da olsa yine de gücü yetmez ezilmiş bir halde olur.

Çınlayan Dünya

Bir anda büyük bir çınlama sesi kulağımı ateşe atmışcasına yakarak gelmekte kulaklarım patlayıp akmış gibi hissediyorum. Ne oluyor bana ne hiç birşey anlamıyorum ne çırpınıp elim kolum oynamakta nede gözümü açmaktayım, hiç birşey anlamamaktayım. Güçlü bir süpürge bedenimi lime lime parçalayarak çekmekte gibi hissediyorum. Maffediyor beni bu olay her tarafımı aynı anda milyonlarca karıncanın dişi geçmiş gibi bir acıyla. Her hücremi tek tek güle güle demekte ruhum. Artık iyice kendimi kaybetmekteyim. Hiç birşey göremiyecek, takatimin dorukları emilmiş duruma düşmekteyim. Yavaşca alamadığım o bir tırnak arası doldurmaya nefes için bile artık geç olduğunu anladığım vakitte sonsuz deniz de bir kibrit çöpüyle ilerlemekteyim…

gparted

Linux’ta HFS Nasıl Oluşturulur ?

HFS (Hiyerarşik Dosya Sistemi) dosya sistemi Mac OS işletim sistemi için tasarlanmıştır. Linux işletim sistemi HFS dosya sistemleri oluşturmayı ve mevcut HFS cihazlarını monte etmeyi destekler. Dosya sistemini oluşturmak için kullandığınız Linux bilgisayarında yüklü “hfsplus” ve “hfsutils” paketlerine sahip olmalısınız. “Mkfs” ve “hformat” komutları, komut satırında bir HFS bölümü oluşturmak için kullanabilirsiniz. Grafik arayüzünü tercih ederseniz, Gnome Partition Editor (GParted) programının HFS desteği var buradan yapabilirsiniz.

Gnome Bölüm Editörü

  • Yüklü değilse, dağıtım paketinizin yöneticisini kullanarak GParted yazılım programını indirin ve yükleyin.

  • Ekranın sağ üst köşesindeki açılır menüden biçimlendirmek istediğiniz cihazı seçin.

  • Ekranın alt kısmında biçimlendirmek istediğiniz bölüme sağ tıklayın ve “Unmount” seçeneğine tıklayın.

  • Bölüme ikinci kez sağ tıklayın ve “Format To” seçeneğini işaretleyin.

  • “HFS” veya “HFS +” seçeneğini tıklayın.

  • Bölümü biçimlendirmek için ekranın üstündeki araç çubuğundaki “Tüm Seçenekleri Uygula” düğmesine tıklayın.

mkfs.hfsplus Komutu

  • Bir komut istemine erişmek için bir terminal veya Konsole penceresi açın.
  • Kök kullanıcıya geçmek için “su -” komutunu yazın. Ubuntu veya Linux Mint dağıtımını kullanıyorsanız, bu adımı atlayın ve aşağıdaki adımda komuttan önce “sudo” yazın.
  • HFS + bölümü oluşturmak için “mkfs.hfsplus -v Volume/dev/sdb” komutunu yazın. Sesi vermek istediğiniz adla “Volume” değerini değiştirin. Biçimlendirmek istediğiniz sürücü veya bölümün aygıt adıyla “/ dev / sdb” değerini değiştirin.

hformat Komutu

  • Bir komut istemine erişmek için bir terminal veya Konsol penceresi açın.
  • Kök kullanıcıya geçmek için “su-” komutunu yazın. Ubuntu veya Linux Mint dağıtımını kullanıyorsanız, bu adımı atlayın ve aşağıdaki adımda komuttan önce “sudo” yazın.
  • Cihazı tek bir HFS birimi olarak yeniden biçimlendirmek için “hformat -f/dev/sdb 0” komutunu yazın. Biçimlendirmek istediğiniz sürücü veya bölümün aygıt adıyla “/dev/sdb” değerini değiştirin.

iso düzenleyici Nedir? Nasıl Kullanılır?

İso Düzenleyici nedir?

Kendinize göre gnu/linux isoları üretebileceğiniz veya elinizde bulunan bir isoyu düzenleyeceğiniz bir araçtır.Bu araç ile Debian/Ubuntu tabanlı dağıtım isoları oluşturabilirsiniz.Bu araç ile oluşturacağınız isolar iso9690 formatlı olup live iso özelliği taşımaktadır.Bu araç ile oluşturduğunuz isoların kurulumunu kendiniz yapmanız gereklidir. Detayları ileri ki kısımda anlatılacaktır.

İso düzenleyiciyi nasıl temin edebilirim?

Öncelikle proje dizini elde etmek için gitlab adresinden indirmelisiniz.

https://gitlab.com/parduscix/iso_duzenleyici

İndirdikten sonra sisteminizde şunlar bulunmalıdır:

Mtools = efi imajını güncellemek için

Xorriso = isoyu paketlemek için

Squashfs-tools sfs imajlarını açıp çıkıştırmak için

Debootstrap = Debian/Ubuntu için hazır taban oluşturmak için (İsteğe bağlı)

live içeriği
Live iso içeriği nasıldır?

İso nasıl çalışır?

UEFI ve legacy olarak iki çeşit açılış yöntemi vardır. Uefi yönteminde iso başlatıldığı zaman efi bölümü içerisindeki dosyalar kullanılarak grub başlatılır. Grub kullanılarak kernel ve sfs tetiklenir ve iso live olarak açılır.

Legacy yönteminde iso başlatıldığı zaman mbr kullanılarak isolinux çalıştırılır. İsolinux kernel ve sfs tetiklenir ve iso live olarak açılır.

UEFI vs Legacy

UEFI modda açılış

Legacy modda açılış

İso düzenleyici nasıl kullanılır

Öncelikle proje dizinine gelerek root yetkisi ile ana menüye ulaşmalısınız.

Öncelikle 7 numaralı seçeneği kullanarak ayarları yapmamız gerekmektedir

Chroot konumu isonuzdaki sistemin taslağının olduğu konumdur. Binary konumu isoyu paketlemek için kullanacağınız dizinin konumudur. Eğer boş bırakıp enter yaparsanız varsayılan değerleri ayarlar. Bu işlemden sonra 1 numaralı seçeneği kullanırsanız sizden bir isonun yolunu soracaktır. Konumu hatalı girmediğiniz taktirde isoyu chroot dizinine açarak düzenlemeye hazır hale getirecektir.

Dikkat edilmesi gereken isomuzun debian/ubuntu tabanlı olması ve live iso olmasıdır.

Eğer araç sfs çıkartma moduna geçirilirse mount hatası verecektir. Görmezden gelebilirsiniz. (İleride bu kısım düzeltilecektir) Eğer iso konumunu hatalı yazdıysanız proje dizini içerisindeki config dizininde bulunan “iso” adındaki dosyayı siliniz. Eğer debootstrap kullanarak iso hazırlayacaksanız öncelikle 8 numaralı seçenek ile chroot oluşturucunun ayarlarını yapmalısınız.

Daha sonra 4 numaralı seçenek ile chroot oluşturabilirsiniz. Yaptığınız ayarlar doğrultusunda size taban sistemi verecektir.

Chroot dizini oluştuktan sonra içerisine girmek için chroot komutunu kullanabiliriz Örnek olması açısından debian xfce isosunu açtık yazının sonuna kadar bu sistemin üzerinden anlatım yapılacaktır.

Chroot içinde olduğumuzu anlamak için terminalin komut girişindeki # sembolinden faydalanabiliriz. Chroot içerisinde bir kernel bulunması zorunludur. Eğer debootstrap kullanarak chroot elde ettiyseniz kernel kurulu gelmemektedir kernel kurmalısınız. 

Chroot içerisine istediğiniz paketleri kurabilisiniz. Kurduğunuz tüm paketler oluşturacağımız isonun içerisinde kurulu olarak gelecektir.

Tema ayarları isonun varsayılan ayarları ve benzeri şeyler için gereken şeyleri kurmalısınız.

Önemli notlar

İso düzenleyici kullanarak yapılacak isolar debian-installer desteklememektedir. Kurulum için alternatif kurulum yöntemleri veya elle kurulum gerekmektedir. Bu nedenle live-installer paketini silin.

İsoya grub-pc-bin ve grub-efi paketlerini kurmanızda fayda vardır elle kurulumu daha kolay hale getirmektedir. Ubuntu tabanlı dağıtım hazırlayacak olanlar için unity8 kurmayın çünkü unity8 live olarak açılamamaktadır. (Bu sebeple hiç unity8 içeren live ubuntu isosu bulamazsınız.)

Chroot içerisine müdahale etme işlemi bittikten sonra bozuk paket hataları veya başka bir sorun bulunmamalıdır. Chroot içerisine müdahale işlemi bittikten sonra exit komutunu kullanarak proje dizinine geri geliniz. Daha sonra 2 nuramalı seçeneği kullanarak sfs imajının oluşmasını bekleyiniz. 

Sfs alınma bittiğinde yandakine benzeyen bir çıktı görmelisiniz.

Sfs almadan sonra squashfs yapıcı içerisinde “filesystem.squashfs” dosyamız oluştu. Bu dosyayı alarak iso oluşturucu içerisinde bulunan binary dizinine “live” adında bir dizin açarak içine taşıyoruz.

Daha sonra chroot içindeki boot dizininde bununan vmlinuz ve initrd.img dosyalarını live dizinimize kopyalıyoruz. Kopyalama bittikten sonra aşağıdaki gibi olmalıdır.

İso içerisine başka eklemek istediğiniz dosyalar varsa onlarıda bu aşamada ekleyebilirsiniz. Daha sonra proje dizinimize gelerek 3 numaralı seçenek ile isomuzu paketliyoruz.

Bu işlemden sonra live-image-amd64.hybrid.iso adında isomuz oluşmuş oldu.

Bu örneğimizde debian isosuna openbox ve tint2 paneli kurduk ve iso haline getirdik.

Notlar

Eğer oluşturduğunuz isoda eksiklik bulursanız veya Bir şey ekleyip çıkartmak isterseniz chroot içerisine girerek tekrar sfs oluşturmalısınız. Sfs aldıktan sonra kerneli ve sfs imajını tekrar dizine atarak isoyu tekrar paketlemelisiniz.

Kurulum aracı için pardus-installer kullanabilirsiniz.

Görünümü ve varsayılan ayarları düzenlemek isterseniz live olarak açtığınız sistemi ayarlayın ve ev dizinini yedekleyin. Yedeklediğiniz dosyaları chroot içerisindeki etc/skel içerisine kopyalayınız. Dikkatli olun: Örneğin eğer tarayıcıdan bir yerlere giriş yaparsanız giriş yapmış halde iso oluşturur. İsonuzu paylaşmanız durumunda problem yaşanabilir.

Grub ve isolinux üzerinde yaptığınız değişiklikler veya binary dizinine dosya ekleyip çıkartma işlemlerinden sonra tekrar sfs almanıza gerek yoktur.

İsolinux ekranını özelleştirmek için iso oluşturucu içerisindeki binary içinde yer alan isolinux dizinine gelin. O dizinde bulunan .cfg uzantılı dosyaları düzenleyebilirsiniz. Ayrıca “splash.png” dosyasını değiştirebilirsiniz.

İso oluşturucu içerisindeki binary içerisindeki boot dizinine gelin. Boot dizinindeki grub dizininde bulunan grub.cfg dosyasını düzenleyin. Daha sonra proje dizinimizde ana menüden 9 seçeneğini seçin. Üzerine yazma uyarısını onaylayın.

Bu yazıyı hazırlayan Ali Rıza Keskine teşekkür ederim. Burada paylaşmama izin verdiği için. Eğer bir sorunuz veya bu tarz içerikler görmek için . Burada yazılımlar hakkında içeriklerin bulunduğu güzel bir paylaşım listesi var bakmak isterseniz buyurun. Telegram: http://t.me/parduscix adresinden ulaşabilirsiniz

Nerede O Kara Lastiklerimiz?

O eskiden köylerde gördüğümüz hani plastikten yapılma çarıklar…

Hani o çıplak olmasa bile ayağımızın altında olan herşeyi hissettiren ayakkabı yok mu o. Hiç giydiniz mi bilmem ama benim giymişliğim vardır. Özellikle onu temizlemek için suya sokup cap cup diye gezinmek hoş bir yürüyüş olurdu benim için. Toz toprak kirletecek diye düşünmez, sanki bacağına kadar uzanan bir bot edasıyla yürüdük. Lastik ayakkabı bir terlikmiş gibi kullanılır ömrü arkası kırılıp kopana kadar olurdu. Lastiklerinizi giyip hiç top oynadınız mı. Bir çok kişi en ayrıntılı şekilde düşünüp topa vurabilmesini sağlamış yada kayıp düşmesine. Tabi şunu da söyleyeyim bir çok kişininde tırnaklarını kırarak topla olan mücadelesine ara verdirmiştir.

Artık köylere gitsekte çok nadir görebildiğimiz bir ayakkabı olup çıkmıştır artık. Öyle bir hal aldıki artık en fazla böyle nostalji yapan birisi sayesinde arabasının arkasında görebileceğimiz bir obje oldu çıktı. O kara lastiklerimiz…